*HOŞGELDİNİZ*
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

*HOŞGELDİNİZ*

*HOŞGELDİNİZ* SİTEMİZDE HER TÜRLÜ OYUNU KOLAYCA BULABİLİRSİNİZ SİTEMİZİ ZİYARET ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
samet132
Yeni Oyuncu
Yeni Oyuncu



Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 23/05/08

TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Empty
MesajKonu: TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR   TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Icon_minitimeC.tesi Mayıs 24, 2008 8:40 pm

TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR


Ülkemiz dünya coğrafyasındaki şüphesiz en önemli yerlerin başında geliyor. Milletimiz ise bazı artniyetli düşüncelerin kuyusunu kazdığı için de bir hayli düşman çekmiş durumda. Şüphesiz Türkiye bütün emperyalist güçlerin en büyük çıkar noktası ve ele geçirmek istedileri yerlerin en önemlisi. O yüzden ülkemiz bu güçler tarafından çok rahatsız edilmiş olup bu hâlâ devam etmektedir.

Ülkemizde yabancı güçler darbe yoluyla olsun, faili meçhul cinayetler yoluyla olsun sürekli iç huzuru bozmakta ve yüzyıllardır kardeş olduğumuz milletlerle terör yoluyla birbirimize düşman etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok sayıda isyan olmuş ve bunlar ülkemizin geleceğine ve istikrarına ciddi zararlar vermiştir. Bu isyanları üç bölüme ayırabiliriz. Atatürk Dönemi, II. Dünya Savaşı sonrası dönem ve 12 Eylül Sonrası dönem.



Atatürk Döneminde Şeyh Sait ayaklanması ve Menemen olayı şüphesiz en meşhur olanlarıdır. Ayrıca Partilerin içinde Padişah yanlılarının bulunması vs. diğer meşhur olanlarıdır. Bunlar az çok derslerde okuduğumuz şeyler. Bilindiği üzere Şeyh Sait Ayaklanması aslındabir padişah yanlılığı sergilemek değil onun üzerinden aslında İngiltere'nin Musul'daki çıkarlarına hizmet etmek için tasarlanmış bir ayaklanma. Bu ayaklanma bastırıldıysa da sonuçta başarıya ulaştı. İngilizlere Musul 1 Milyon £'e satıldı.

Menemen Olayı'nın sırrı hâlâ çözülebilmiş değildir. Görünürde dinsel bir ayaklanma gibi görünse de iç yüzü aslında pek onu göstermiyor. Delilerin, esrarkeşlerin, alkoliklerin bulunduğu bir ayaklanma (olay) da şüphesiz dinsel bir şeyden söz etmek mantıkdışı olacaktır. O yüzden bu olayda dinselden ziyade daha çok dış mihrapların oyunu olarak adlandırabiliriz.

Herşey aslında Serbest Cumhuriyet Fırkası'ndan başlıyor. O Fethi Okyar'ın Atatürk'ün isteği üzerine kurulan parti. Ancak gelin görün ki birden o parti renk değiştirmiş ve içinde barındırdığı topluluk bir anda o dönemki yönetim systemini beğenmeyip eski dönemleri arzu eden bir görünüm çizmeye başladı. İzmir Gezisi'nde de patlak verdi. Yavaş yavaş işin rengi açığa çıkmış ve kitlesel bir eyleme dönüştü. Ehh zaten Menemen Olayı da bunun sonucu olarak yansıdı. Atılan Mermilerin kurusıkı olması ve ateş sonucu ölmeyen grup liderinin bir anda " Bakın bana kurşun işlemiyor. " demesi cahil kesimi daha bir şevkle ileriye sürmüş ve maalesef Kubilay Bey'in kafasının kesilerek şehit düşmesine sebep olmuş.

23 Aralık 1930 sabah 6 sularında başlayıp,9 gibi biten birkaç saatlik bir olayın bu denli geniş bağlantılara sahip olması şaşırtıcıdır.Hatta Menemen Olayı’nın hazırlayıcısı olan Nakşibendi tarikatı lideri Şeyh Esad’ın yurtdışı bağlantısı ile ilgili olarak Askeri Mahkeme Başkanı General Mustafa Muğlalı,verdiği beyanatta “Şeyh Esad,hilafet komitesiyle alakasına dair bir itirafname hazırlıyordu.Bu münasebetle İngiliz casusu Lawrence ile münasebette bulunduğunu da doğrulamaktaydı.Fakat,hastalığı bunu yazıp bitirmesine engel olmuştur” demiştir. (1) Ayrıca yakalanan bir kişinin cebinden olayla ilgisi olduğu düşünülen Rumca yazılmış bir mektup çıkmış,mektup çevirilmiş ancak içeriği açıklanmamıştır.

Yalçın Küçük ise,Türkiye üzerine tezler adlı kitabının 1. cildinde olay hakkında çok değişik bir yorum yapmaktadır.Küçük’e göre;Menemen Olayı,Kemalist rejimi rayına oturtmak için önceden hazırlanmış bir senaryodur.Zapt-ü rabt altına alınmak istenen toplumun ekonomik sıkıntılarını örtbas etmek için rejim karşıtı bir ayaklanma gerekli görülmüştür.Bu nedenle Menemen ilçesi ve Kubilay bilinçli bir şekilde arbedeye sürüklenmiş,onun şehit edilmesiyle hükümet rejim karşıtlarını denetim altına alarak askıcı politikasını meşrulaştırmıştır. (2)

II. Dünya Savaşı sonrası olaylar ise aslında en büyük olaylar olarak dikkat çekiyor. Bu olayların ise Türkiye'deki gelişim sürecini doğrudan etkileyen ülke ekonomisini yerle bir eden vak'alardır.

II. Dünya Savaşı'nın son safhalarında Demokrat Parti kurulmuş (7 Ekim 1945) ve Celâl Bayar önderliğinde büyük bir sükse yapmıştı. İsmet İnönü'nün baskıcı yönetimi, kamusal ve özel alanlarda kısıtlamalara gitmesi, Atatürk'le olan arkadaşlığını kullanması ve buna güvenerek ülkede hiç bir şekilde yeniliklere, gelişmelere gitmemesi şüphesiz ülkeyi II. Dünya Savaşı'na girmemesine rağmen katılan devletler kadar yardıma muhtaç bir hâle getirdi. Bu olumsuzlukların ardından Muhalefet olarak Türkiye Tarihi'nde önemli bir yeri olan Demokrat Parti kurulmuş ve 1 yıl sonra yapılan seçimlerin ardından CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ağır bir yenilgiye uğradı. Cumhurbaşkanlığa Celâl Bayar geçerken Başbakanlık mâkâmı da Adnan Menderes'e kalıyordu.

Demokrat Parti birinci iktidar döneminde (1950-54) liberalleşmede önemli adımlar attı. Yabancı yatırımlar desteklendi. Ezanın Arapça okunması ve radyoda dini program yapılması yasağı kaldırıldı ve okullara din dersi kondu. 1950 yılında Kore'ye asker göndererek NATO'ya girişin ilk adımı atıldı. 1954'te laiklikten uzaklaştığı gerekçesiyle MP kapatıldı. Dış politikada Batı'ya yakın duruldu. Kore'ye asker gönderilmesinden sonra 1952'de NATO'ya girildi. Türkiye 1953'te Balkan Paktı'na, 1955'te Bağdat Paktı'na katıldı. DP, kuruluş ve gelişiminde demokrasinin savunuculuğunu yapmasına rağmen iktidara geldikten sonra özgürlükleri kısıtlamaya, hükümeti eleştiren gazetelere ağır cezalar ve sansür uygulamaya başladı. DP'nin bu tutumu 10 yıllık iktidarı boyunca sürdü. (3)

Ancak bu şâşâlı dönem çok acı bir şekilde noktalanacaktı. Demokrat Parti buhranlı bir döneme girmiş. Yapılan seçimlerde yeni kurulan Hürriyet Partisi zaferle dönmüştü. Adnan Menderes'in eleştiriye kapalı olması, çoğu yerlerde baskıcı bir tutum sergilemesi şüphesiz durumu bu noktaya getirdi.

DP'nin üçüncü ve son iktidar dönemi (1957-60), iktidar ile muhalefetin yer yer sokağa taşan sert çatışmaları ile sürdü. DP iktidarı çeşitli baskı önlemleri aldı. Ekonomideki çıkmazları gidermek için 4 Ağustos Kararları olarak bilinen önlemler alındı. Vatan cephesi kurularak partinin gücü ülke çapında kanıtlanmaya çalışıldı. Muhalefetin etkinliklerinin soruşturulması için TBMM içinde Tahkikat Komisyonu kuruldu. Komisyon, CHP lideri İnönü'nün TBMM'deki konuşmasını yasakladı.
Yoğun baskılar karşısında 28-29 Nisan 1960'ta Ankara ve İstanbul'da üniversite öğrencilerinin olaylı protesto gösterilerini Harp Okulu'nun başkentte yaptığı gösteri yürüyüşü izledi (21 Mayıs). Başbakan Menderes radyoda yaptığı konuşmalarla kışkırtmalara kulak asılmamasını söyledi. Ege Bölgesi'ne giderek İzmir, Bergama ve Manisa'da CHP'yi eleştiren konuşmalar yaptı. 27 Mayıs 1960'ta silahlı kuvvetlerin yaptığı bir darbeyle hükümet devrildi. DP milletvekilleri ve parti yöneticileri tutuklandılar. Yüksek Adalet Divanı'nca yargilandılar. 15 kişi idama, 31 kişi ömür boyu hapse, 418 kişi değişik hapis cezalarına çarptırılırken 123 kişi de aklandı. Milli Birlik Komitesi'sinde idam, yönetim devri ve seçim tarihi konusunda görüş ayrılıkları çıktı. Bu gelişmelerden sonra daha sonra 14'ler olarak anılacak 14 subay yurt dışında çeşitli görevlerle sürgüne gönderildi. 14’ler olarak bilinen Milli Birlik Komitesi üyesi subayların yurtdışına sürgüne gönderilmeleriyle birlikte ordu içinde yaşanan ayrışma ilk kez açıkça ortaya çıkmış oldu. (4)

Aslında NATO'ya asker gönderen Demokrat Parti hükümeti ABD'nin Komünizm'e karşı verdiği savaşta da ABD'nin yanındaydı. Ve buna dayanarak ABD sürekli olarak Türkiye'ye para yardımı yapıyordu. Ancak bu para yardımı sanılmasın ki karşılıksız. Bunlar borç olarak hanemize yazılıyordu. Ve bu süreç 50 yıldır devam etti. Adnan Menderes'in Kapitalist yaklaşımı sürekli devam ederken bu şüphesiz Komünist Rusya'yı tedirgin ediyordu. Türkiye öyle bir noktada duruyordu ki hangisinin çıkarlarına destek verirse o devlet orada 1 - 0 önde başlıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
matrock
*-*-SÜPER ADMİN-*-*
*-*-SÜPER ADMİN-*-*
matrock


Mesaj Sayısı : 576
Kayıt tarihi : 27/05/08
Yaş : 30
Nerden : Erzurum

TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Empty
MesajKonu: Geri: TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR   TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Icon_minitimeC.tesi Mayıs 31, 2008 2:27 pm

güzle kardeş bize faydalı oluyrsun sağol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
SİTESAHİBİ
SİTE SAHİBİ ADMİNASTÖR
SİTE SAHİBİ ADMİNASTÖR
SİTESAHİBİ


Mesaj Sayısı : 459
Kayıt tarihi : 23/05/08

TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Empty
MesajKonu: Geri: TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR   TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Icon_minitimeC.tesi Mayıs 31, 2008 2:47 pm

bencede Laughing Laughing Laughing Laughing Laughing Laughing Laughing Laughing Laughing Laughing jocolor jocolor jocolor jocolor Basketball Basketball Basketball
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://starforum.eniyiforum.org
SİTEYÖNETİCİSİ
SİTE SAHİBİ ADMİNASTÖR
SİTE SAHİBİ ADMİNASTÖR
SİTEYÖNETİCİSİ


Mesaj Sayısı : 315
Kayıt tarihi : 01/06/08
Yaş : 30
Nerden : istanbul

TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Empty
MesajKonu: Geri: TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR   TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR Icon_minitimeCuma Haz. 06, 2008 4:30 pm

tabiki katılıyorum beyler Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil Twisted Evil cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers cheers albino albino albino albino albino albino albino albino albino albino flower flower flower flower flower flower flower flower flower flower flower flower flower
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.starforum.eniyiforum.org
 
TÜRKİYEDEKİ OLAYLAR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
*HOŞGELDİNİZ* :: Hoşgeldiniz... :: Benim Resimlerim-
Buraya geçin: